5 Haziran 2011 Pazar

Taverns

Sevgili internet;
Bugün; arkadaşlarım Alican, Burak, Özgü ve Erdal ile hayatımda ilk defa frp oynadım. Tanklık görevi bana düşmüştü, warlord yaptılar beni. Burak wizard, Özgü invoker, Ali Can monk, Erdal ise DM'lik yapıyor. Oyun sırasında, hanlarda tavernalarda geçen bölümlerde, çeşitli oyunlardan veya filmlerden fantastik müzikler dinledik, ben büyük bir istekle, çok sevdiğim World of Warcraft "tavern" müziğini açtırdım, çok ta güzel oldu.
Frp oynadığım için kendimi biraz geek hissediyorum, aslında gereksiz ve saçma bir his ama baya eğlenceli bir aktivite. Özgü ile, gruptaki resim öğrencileri olarak oyunumuzun hikayesiyle ilgili resimler yapmak gibi de bir; görev demeyeyim, rol edindik. Ben resimle kalmayıp animasyon da yapmayı düşünüyorum. Her zaman yapmayı istediğim; birkaç kişilik macera arkadaşlarının görev öncesinde yanyana yürüyorlarken karşıdan slow motion görüntülerini bir sahnemde kullanmak istiyorum. Yaparsam tabii burada da paylaşacağımdır hemen. Ayrıca birşeyler paylaşmaya başlıyorken önceden yapmış olduğum ve yapacağım birçok şeyi de burada paylaşmak istiyorum. Yakında görüşmek üzere.

4 Haziran 2011 Cumartesi

Vampirizm

Sevgili internet;
Çok pis böceklendim, yatağım tahta kurusu böcekleriyle doldu. Ağzıma sıçtılar, hayatı bana zindan ettiler, kaşınmaktan, uykusuzluktan, kan kaybından ölebilirim. Hayvan gibi bi temizlik yaptım, heryere böcek ilacı sıktım, gördüğüm bütün böcekleri öldürdüğümü sandım, yepyeni çarşaflı,pikeli, yastık kılıflı, tertemiz yatağıma, nefis bir uyku çekmek için girdim, ve bu sabahın altısında tekrar aynı kaşıntılarla ve yatağın üstünde gezinen birkaç tahta kurusuyla uyandım. Tabi ben bu böceğin adının tahta kurusu olduğunu, yataktan bu vaziyette kalktıktan sonra internette yaptığım büyük araştırma sırasında öğrendim. Hiç kan emmeden, beslenmeden 550 gün hayatta kalabiliyorlarmış. Gece biz uyuyorken her nerede saklanıyorlarsa oradan çıkıp üstümüzde gezinip ağzındaki 2 borusunu derimize sokuyor, birisiyle uyuşturuyor, diğeriyle kan emiyorlarmış. Bi kereyle de kalmıyorlarmış, 5-6 farklı yerden kanımızı emmedikçe doymuyorlarmış ve vücut ağırlıklarının 3 katı kadar kan emebiliyorlarmış.